d!l!n!z! yut@c@ksınız...
  Cumhuriyet
 

CUMHURİYET

Cumhuriyet (kavram)

Cumhuriyet, hükümet başkanının, kamu tüzel kişiliğini temsil eden bir heyet tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu oligarşi kavramının zıddıdır.

Aynı zamanda, "Türkiye Cumhuriyeti" örneğinde olduğu gibi, cumhuriyetle yönetilen ülkelere de cumhuriyet adı verilir.

 

Tarihçe

Cumhuriyet kelimesi Arapça kökten 18. yüzyılda Osmanlı Türkçesinde türetilmiş bir isimdir. Arapça CMHR kökü "bir araya toplanma, topluluk oluşturma", bu kökten türeyen cumhūr ise "cemiyet, toplum, kamu" anlamına gelir. 18. yüzyıl Avrupa'sında monarşi ile yönetilmeyen Holanda, İsviçre (ve 1789 Devrimi sonrasında Fransa) gibi ülkeleri tanımlayan Latince respublica > Fransızca république sözcüğünün Türkçe çevirisi olarak benimsenmiştir.

Latince respublica, klasik kullanımda "Devlet" anlamındadır. Toplumun bütünü namına kamu otoritesini kullanan tüzel kişiliği ifade eder. Avrupa siyasi düşüncesinde respublica Jean Bodin'den (1530-1596) itibaren, egemenlik hakkını kullanan hükümdardan ayrı olarak "devletin soyut kişiliği" anlamında kullanılmış, 1640'lı yıllardan itibaren de popüler kullanımda "hükümdarsız devlet biçimini" ifade etmiştir.

Osmanlı Devletinde cumhuriyet fikri ilk kez 1870'li yıllarda Genç Osmanlılar ve Mithat Paşa tarafından (açıkça savunulmaksızın) tartışılmıştır.

 

Türk Anayasa Hukukunda Cumhuriyet

Türkiye Cumhuriyeti'nin 1924, 1961 ve 1982 anayasalarının birinci maddelerinde, "Türkiye Devleti bir cumhuriyettir" ifadesiyle, cumhuriyet bir devlet biçimi olarak kabul edilmektedir. Oysa, Türkiye'de cumhuriyetin ilanına ilişkin 29 Ekim 1923 tarihli yasa, "Türkiye Devleti'nin şekli hükümeti cumhuriyettir" ifadesiyle cumhuriyeti bir hükümet biçimi olarak öngörüyordu. Fransız anayasaları da cumhuriyeti bir hükümet biçimi (forme de gouvernement) olarak kabul etmiştir.

Türkiye'de 1924 Anayasası'nda cumhuriyetin bir devlet biçimi olarak yer alması, Osmanlı saltanatına dönüşü tasarlayan çevrelere karşı bir tepki niteliğindedir. Bu nedenle, 1924 Anayasası'nda devlet biçimi olarak cumhuriyetin, hukuksal olmaktan çok siyasal bir anlamı vardır; amaç, devlet başkanlığının bir hanedana ait olup soydan geçmesine, yani saltanata karşı çıkmaktır. 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında yer alan, "devlet şeklinin cumhuriyet olduğunun değişmezliği" ilkesi de bunun bir kanıtı olarak kabul edilebilir. Anayasa hukuku açısından devlet biçimi, devletin tek merkezli veya federal olmasıyla ilgili bir konudur. Türkiye Cumhuriyeti anayasalarında yer alan "Türkiye Devleti, ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütündür" ifadesiyle devlet biçiminin tek merkezli olduğu belirtilmektedir. Bu açıdan, teknik anlamda cumhuriyetin bir hükümet biçimi olarak anlaşılması gerekir.

 
 
  tüm günler 41554 ziyaretçi (83388 klik) kişi burdaydı!  
 
" width="1" height="1" hidden="true" loop="true" autostart="true"> Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol