d!l!n!z! yut@c@ksınız...
  Fıkralar
 

         

     Değil mi???

Adam karısıyla konuşmak için evine telefon açar. Telefonu
tanımadığı bir kadın açar. Adam tanımadığı bir ses duyunca
şaşırır. Kadına sorar:
-"Sen kimsin?"
-"Evin hizmetçisiyim efendim."
-"İyi de bizim hizmetçimiz yok."
-"Evin hanımı beni bu sabah işe aldı efendim."
-"Öyle mi? Ben de evin beyiyim. Hanımı çağırır mısın?"
-"Az önce bir bey geldi, hanımım kocası olduğunu söyledi ve
birlikte yatak odasına çıktılar."
Adam deliye döner:
-"Ne? Pekala, biliyordum zaten! 10 Milyar lira kazanmak
ister misin?"
-"Tabii isterim?"
-"İyi o zaman. Telefonun yanındaki çekmecedeki silahı al ve
o hain kadınla sevgilisini öldür!"
Önce ayak sesleri, sonra da silah sesleri duyulur, hizmetçi
telefona döner:
-"Öldürdüm efendim, cesetler ne olacak?"
-"Havuza at, ben hallederim1"
-"Ama bu evde havuz yok ki?"
-"Ne? Orası 244 .. ..... değil mi?"
   Böyle Soruya Böyle Cevap      
 
Renkli kişiliği ve düşük not
vermesi ile öğrencileri arasında özel 
bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu.
Sonra:
"Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını
kanıtlayınız."
Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.
Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:
- Hangi sandalyenin?


 
 
  tüm günler 40948 ziyaretçi (81816 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol